Sentetik durumdaki DNA’lar biyoteknolojinin geleceği konusunda bir önem taşımakta. Araştırmacılar ise, sentetik DNA’larda yer alan yürütülebilir kodların güvenlik açığını oluşturabilme özelliğine sahip bulunduğunu keşfetti.
DNA’larımız aslında hücresel ve de çevresel etkenler sebebiyle günlük ortalama olarak 1 milyon kez hasar görmekte. XNA şeklinde bilinmekte olan sentetik DNA’lar bu tipteki etkenlerden hiç bir şekilde etkilenmiyor ve DNA’ların gerçekleştiremediği, hasara sahip olduğu durumlarda da kullanılabilme özelliklerine sahip. Fakat yeni gerçekleştirilen bir çalışma ise sentetik DNA’lar içerisinde güvenlik probleminin olduğunu ortaya koymuş bir halde.
Washington Üniversitesi içerisinden bir araştırma ekibi, yürütülebilir olan kodun sentetik DNA’da yer alan yürütülebilir kodu çok kötü maksatla kullanılabileceğini de açık bir şekilde tespit etti. Bir tane yazılım programı DNA'yı sıralamış olduğunda içinde yer alan yürütülebilir kod, bilgisayarın güvenliğininde ele geçirilebilmesine sebep olabilmekte. Bu özel kod parçasının güvenlik ile ilgili bilgilerinin çalınması konusunda, test sonuçlarının değiştirilebilmesi konusunda da kullanılabileceği anlamına gelmekte.
Bu özel çalışma ise, yapay bir şekilde modifiye edilmiş olan kan ya da DNA örneklerinin bir tane bilgisayar sistemini tam olarak nasıl bozabilecek olduğunu gösteriyor. Bu sebeple yakın bir gelecekte biyoTeknoloji alanı içerisinde DA veri bankalarınada saldırı gibi çok önemli problemlerle karşılaşmaya başlayabiliriz. DNA dizme ile ilgili verilerini analiz etmek amacıyla çok geniş bir çapta benimsenmiş olan pek çok açık kaynaklı programın genel olarak türlü güvenlik açıklarına barındırdığı bilinen C ve de C ++ dillerinde yazılmış olduğu keşfedildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.